کات (0.00401 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 9
  • ليرەوە 9
  • )
#1

Interpretation of ( ص 30 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Davûd'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel kul! Hep Allah'a sığınır, yakarırdı. ] - Interpretation of ( Sad 30 )

[ وَوَهَبْنَا لِدَاوُودَ سُلَيْمَانَ نِعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ ] - ص 30

وةرطيَران ئایەت | 4000 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( ص 17 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Onların dediklerine sabret! O kuvvet sahibi kulumuz Davûd'u an! O, tespih nağmeleri döktüren bir kul idi. ] - Interpretation of ( Sad 17 )

[ اصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَاذْكُرْ عَبْدَنَا دَاوُودَ ذَا الْأَيْدِ إِنَّهُ أَوَّابٌ ] - ص 17

وةرطيَران ئایەت | 3987 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( ص 24 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Davûd dedi ki: "Vallahi, senin bir tek koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş. Zaten ortaklardan birçoğu birbiri aleyhine haksızlık ve zulme sapar. İman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar da pek azdır." Davûd, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen Rabbinden af diledi; rükû ederek yerlere eğildi ve Allah'a yöneldi. ] - Interpretation of ( Sad 24 )

[ قَالَ لَقَدْ ظَلَمَكَ بِسُؤَالِ نَعْجَتِكَ إِلَى نِعَاجِهِ وَإِنَّ كَثِيرًا مِنَ الْخُلَطَاءِ لَيَبْغِي بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَقَلِيلٌ مَا هُمْ وَظَنَّ دَاوُودُ أَنَّمَا فَتَنَّاهُ فَاسْتَغْفَرَ رَبَّهُ وَخَرَّ رَاكِعًا وَأَنَابَ ] - ص 24

وةرطيَران ئایەت | 3994 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#4

Interpretation of ( النمل 16 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Süleyman, Davûd'a mirasçı oldu ve şöyle dedi: "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize herşeyden biraz verildi. Kuşkusuz bu, apaçık lütfun ta kendisidir." ] - Interpretation of ( An-Naml 16 )

[ وَوَرِثَ سُلَيْمَانُ دَاوُودَ وَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ عُلِّمْنَا مَنْطِقَ الطَّيْرِ وَأُوتِينَا مِنْ كُلِّ شَيْءٍ إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْفَضْلُ الْمُبِينُ ] - النمل 16

وةرطيَران ئایەت | 3175 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#5

Interpretation of ( الإسراء 55 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Rabbin, göklerdeki ve yerdeki kimseleri de daha iyi bilir. Yemin olsun, biz, peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kılmışızdır. Davûd'a da Zebur'u verdik. ] - Interpretation of ( Al-Israa 55 )

[ وَرَبُّكَ أَعْلَمُ بِمَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَقَدْ فَضَّلْنَا بَعْضَ النَّبِيِّينَ عَلَى بَعْضٍ وَآتَيْنَا دَاوُودَ زَبُورًا ] - الإسراء 55

وةرطيَران ئایەت | 2084 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#6

Interpretation of ( النمل 15 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yemin olsun, biz, Davûd'a da Süleyman'a da bir ilim verdik. Onlar şöyle dediler: "Bizi, mümin kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun." ] - Interpretation of ( An-Naml 15 )

[ وَلَقَدْ آتَيْنَا دَاوُودَ وَسُلَيْمَانَ عِلْمًا وَقَالَا الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي فَضَّلَنَا عَلَى كَثِيرٍ مِنْ عِبَادِهِ الْمُؤْمِنِينَ ] - النمل 15

وةرطيَران ئایەت | 3174 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#7

Interpretation of ( ص 22 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Davûd'un yanına girmişledi de onlardan korkmuştu. "Korkma, dediler, biz iki davacıyız. Birimiz ötekinin hakkını çiğnedi. Şimdi sen, aramızda hak ile hükmet, adaletsizlik etme. Bizi yolun denge noktasına ilet.! ] - Interpretation of ( Sad 22 )

[ إِذْ دَخَلُوا عَلَى دَاوُودَ فَفَزِعَ مِنْهُمْ قَالُوا لَا تَخَفْ خَصْمَانِ بَغَى بَعْضُنَا عَلَى بَعْضٍ فَاحْكُمْ بَيْنَنَا بِالْحَقِّ وَلَا تُشْطِطْ وَاهْدِنَا إِلَى سَوَاءِ الصِّرَاطِ ] - ص 22

وةرطيَران ئایەت | 3992 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#8

Interpretation of ( سبأ 13 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Onlar Süleyman için, mihraplardan/kalelerden, heykellerden, havuzlar gibi çanaklardan, yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davûd ailesi, şükür olarak iş yapın! Kullarım içinden şükredenler o kadar az ki! ] - Interpretation of ( Saba 13 )

[ يَعْمَلُونَ لَهُ مَا يَشَاءُ مِنْ مَحَارِيبَ وَتَمَاثِيلَ وَجِفَانٍ كَالْجَوَابِ وَقُدُورٍ رَاسِيَاتٍ اعْمَلُوا آلَ دَاوُودَ شُكْرًا وَقَلِيلٌ مِنْ عِبَادِيَ الشَّكُورُ ] - سبأ 13

وةرطيَران ئایەت | 3619 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#9

Interpretation of ( ص 26 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ey Davûd, seni yeryüzünde bir halife yaptık. Artık insanlar arasında hakla hükmet; geçici hevese uyma ki, seni Allah yolundan saptırmasın. Allah yolundan sapanlar için, hesap gününü unutmuş olmaları yüzünden şiddetli bir azap vardır. ] - Interpretation of ( Sad 26 )

[ يَا دَاوُودُ إِنَّا جَعَلْنَاكَ خَلِيفَةً فِي الْأَرْضِ فَاحْكُمْ بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ الْهَوَى فَيُضِلَّكَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ إِنَّ الَّذِينَ يَضِلُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا نَسُوا يَوْمَ الْحِسَابِ ] - ص 26

وةرطيَران ئایەت | 3996 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish