کات (0.00324 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 9
  • ليرەوە 9
  • )
#1

Interpretation of ( المؤمنون 22 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hem onlar üzerinde hem de gemiler üzerinde taşınıyorsunuz. ] - Interpretation of ( Al-Muminoon 22 )

[ وَعَلَيْهَا وَعَلَى الْفُلْكِ تُحْمَلُونَ ] - المؤمنون 22

وةرطيَران ئایەت | 2695 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( الشورى 32 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Denizde o dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun ayetlerindendir. ] - Interpretation of ( Ash-Shura 32 )

[ وَمِنْ آيَاتِهِ الْجَوَارِ فِي الْبَحْرِ كَالْأَعْلَامِ ] - الشورى 32

وةرطيَران ئایەت | 4304 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( الرحمن 24 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Denizde koca dağlar gibi akıp giden o görkemli gemiler de O'nundur. ] - Interpretation of ( Ar-Rahman 24 )

[ وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَآتُ فِي الْبَحْرِ كَالْأَعْلَامِ ] - الرحمن 24

وةرطيَران ئایەت | 4925 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#4

Interpretation of ( الجاثية 12 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah size denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler O'nun emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunasınız ve şükredebilesiniz. ] - Interpretation of ( Al-Jathiya 12 )

[ اللَّهُ الَّذِي سَخَّرَ لَكُمُ الْبَحْرَ لِتَجْرِيَ الْفُلْكُ فِيهِ بِأَمْرِهِ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ] - الجاثية 12

وةرطيَران ئایەت | 4485 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#5

Interpretation of ( الإسراء 66 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Rabbiniz odur ki, lütfundan nasip arayasınız diye sizin için denizde gemiler yürütüyor. O, size karşı gerçekten çok merhametlidir. ] - Interpretation of ( Al-Israa 66 )

[ رَبُّكُمُ الَّذِي يُزْجِي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ إِنَّهُ كَانَ بِكُمْ رَحِيمًا ] - الإسراء 66

وةرطيَران ئایەت | 2095 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#6

Interpretation of ( غافر 80 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O hayvanlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Onları binek yaparak, gönüllerinizdeki arzuya ulaşırsınız. Hem onlar üzerinde hem gemiler üzerinde taşınırsınız. ] - Interpretation of ( Ghafir 80 )

[ وَلَكُمْ فِيهَا مَنَافِعُ وَلِتَبْلُغُوا عَلَيْهَا حَاجَةً فِي صُدُورِكُمْ وَعَلَيْهَا وَعَلَى الْفُلْكِ تُحْمَلُونَ ] - غافر 80

وةرطيَران ئایەت | 4213 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#7

Interpretation of ( الروم 46 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O'nun ayetlerindendir ki, size rahmetinden tattırsın; gemiler, buyruğu ile akıp gitsin. Lütfundan nasip arayasınız ve şükredebilesiniz diye, rüzgârları müjdeciler olarak gönderir. ] - Interpretation of ( Ar-Rum 46 )

[ وَمِنْ آيَاتِهِ أَنْ يُرْسِلَ الرِّيَاحَ مُبَشِّرَاتٍ وَلِيُذِيقَكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَلِتَجْرِيَ الْفُلْكُ بِأَمْرِهِ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ] - الروم 46

وةرطيَران ئایەت | 3455 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#8

Interpretation of ( الشورى 33 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Dilerse rüzgârı durdurur da o akıp giden gemiler denizin sırtında donmuş gibi kalırlar. Gereğince sabreden, gereğince şükreden herkes için bütün bunlarda elbette ki ibretler vardır. ] - Interpretation of ( Ash-Shura 33 )

[ إِنْ يَشَأْ يُسْكِنِ الرِّيحَ فَيَظْلَلْنَ رَوَاكِدَ عَلَى ظَهْرِهِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ ] - الشورى 33

وةرطيَران ئایەت | 4305 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#9

Interpretation of ( يونس 22 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O yürütüyor sizi karada ve denizde. Diyelim, gemidesiniz: Gemiler, içindekileri latîf bir rüzgârla götürüyorlar. İçerdekiler ferah ve sevinç duymaktalar. Birden korkunç bir kasırga geliverdi. Her taraftan dalgalar üzerlerine çullandı. Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız Allah'a özgüleyerek duaya koyuldular: "Eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin olsun, sana şükredenlerden olacağız." ] - Interpretation of ( Yunus 22 )

[ هُوَ الَّذِي يُسَيِّرُكُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ حَتَّى إِذَا كُنْتُمْ فِي الْفُلْكِ وَجَرَيْنَ بِهِمْ بِرِيحٍ طَيِّبَةٍ وَفَرِحُوا بِهَا جَاءَتْهَا رِيحٌ عَاصِفٌ وَجَاءَهُمُ الْمَوْجُ مِنْ كُلِّ مَكَانٍ وَظَنُّوا أَنَّهُمْ أُحِيطَ بِهِمْ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ لَئِنْ أَنْجَيْتَنَا مِنْ هَذِهِ لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ ] - يونس 22

وةرطيَران ئایەت | 1386 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish