実行時間 (0.00363 秒)
  • 結果: ( 1
  • に 5
  • の 5
  • )
#1

Interpretation of ( An-Nur 49 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Eğer gerçek, kendi lehlerine olursa boyun bükerek ona gelirler. ] - Interpretation of ( An-Nur 49 )

[ وَإِنْ يَكُنْ لَهُمُ الْحَقُّ يَأْتُوا إِلَيْهِ مُذْعِنِينَ ] - النور 49

翻訳について アヤ | 2840 作者 | Yasar Nuri Ozturk 言語 | Turkish
#2

Interpretation of ( Al-A'raf 55 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Rabbinize; boyun bükerek, gizlice/ürpererek yakarın. O, haddi aşanları/azmışları sevmez. ] - Interpretation of ( Al-A'raf 55 )

[ ادْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ ] - الأعراف 55

翻訳について アヤ | 1009 作者 | Yasar Nuri Ozturk 言語 | Turkish
#3

Interpretation of ( Al-Hajj 9 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yanını eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız. ] - Interpretation of ( Al-Hajj 9 )

[ ثَانِيَ عِطْفِهِ لِيُضِلَّ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ لَهُ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَنُذِيقُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَذَابَ الْحَرِيقِ ] - الحج 9

翻訳について アヤ | 2604 作者 | Yasar Nuri Ozturk 言語 | Turkish
#4

Interpretation of ( An-Nahl 69 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Sonra, meyvaların her türünden ye de boyun bükerek Rabbinin yollarına koyul." Onun karıncıklarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, insanlar için onda şifa vardır. Derin derin düşünen bir topluluk için, bunda kesin bir mucize var. ] - Interpretation of ( An-Nahl 69 )

[ ثُمَّ كُلِي مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُكِي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلًا يَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ فِيهِ شِفَاءٌ لِلنَّاسِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ] - النحل 69

翻訳について アヤ | 1970 作者 | Yasar Nuri Ozturk 言語 | Turkish
#5

Interpretation of ( An-Nisa' 46 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yahudilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden kaydırırlar; din içinde sövgüler üreterek, dillerini eğip-bükerek: "Dinledik, isyan ettik; dinle, dinlenmez olası, davar güder gibi güt bizi" derler. Eğer onlar, "Dinledik, boyun eğdik, dinle, bak bize!" demiş olsalardı, kendileri için daha hayırlı ve daha yerinde olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden onlara lanet etmiştir. Çok az bir kısmı hariç, iman etmezler. ] - Interpretation of ( An-Nisa' 46 )

[ مِنَ الَّذِينَ هَادُوا يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَنْ مَوَاضِعِهِ وَيَقُولُونَ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَاسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ وَرَاعِنَا لَيًّا بِأَلْسِنَتِهِمْ وَطَعْنًا فِي الدِّينِ وَلَوْ أَنَّهُمْ قَالُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَاسْمَعْ وَانْظُرْنَا لَكَانَ خَيْرًا لَهُمْ وَأَقْوَمَ وَلَكِنْ لَعَنَهُمُ اللَّهُ بِكُفْرِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُونَ إِلَّا قَلِيلًا ] - النساء 46

翻訳について アヤ | 539 作者 | Yasar Nuri Ozturk 言語 | Turkish