Temps d'exécution (0,00329 secondes)
  • Résultats: ( 1
  • vers 8
  • de 8
  • )
#1

Interprétation de ( Al-Muddathir 39 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Uğur ve bereket yârânı müstesna. ] - Interprétation de ( Al-Muddathir 39 )

[ إِلَّا أَصْحَابَ الْيَمِينِ ] - المدثر 39

Concernant la traduction Ayah | 5534 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#2

Interprétation de ( Al-Balad 18 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İşte böyleleridir uğur ve bereket dostları. ] - Interprétation de ( Al-Balad 18 )

[ أُولَئِكَ أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ ] - البلد 18

Concernant la traduction Ayah | 6041 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#3

Interprétation de ( Al-Kawthar 1 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini. ] - Interprétation de ( Al-Kawthar 1 )

[ إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ ] - الكوثر 1

Concernant la traduction Ayah | 6205 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#4

Interprétation de ( An-Nisa' 31 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Eğer yasaklandığınız günahların büyüklerinden uzak kalırsanız, diğer kötülüklerinizi örteriz ve sizi nimet ve bereket dolu bir varış yerine ulaştırırız. ] - Interprétation de ( An-Nisa' 31 )

[ إِنْ تَجْتَنِبُوا كَبَائِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُمْ مُدْخَلًا كَرِيمًا ] - النساء 31

Concernant la traduction Ayah | 524 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#5

Interprétation de ( Al Imran 96 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Şu bir gerçek ki, âlemlere bir bereket kaynağı ve yol gösterici halinde insanlar için kurulan ilk ev Mekke'dekidir. ] - Interprétation de ( Al Imran 96 )

[ إِنَّ أَوَّلَ بَيْتٍ وُضِعَ لِلنَّاسِ لَلَّذِي بِبَكَّةَ مُبَارَكًا وَهُدًى لِلْعَالَمِينَ ] - آل عمران 96

Concernant la traduction Ayah | 389 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#6

Interprétation de ( Al-Baqarah 198 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Rabbinizden bir lütuf ve bereket istemenizde hiçbir sakınca yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin. O'nu, O'nun size gösterdiği gibi anın. Siz bundan önce gerçekten sapıklardan idiniz. ] - Interprétation de ( Al-Baqarah 198 )

[ لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَنْ تَبْتَغُوا فَضْلًا مِنْ رَبِّكُمْ فَإِذَا أَفَضْتُمْ مِنْ عَرَفَاتٍ فَاذْكُرُوا اللَّهَ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِ وَاذْكُرُوهُ كَمَا هَدَاكُمْ وَإِنْ كُنْتُمْ مِنْ قَبْلِهِ لَمِنَ الضَّالِّينَ ] - البقرة 198

Concernant la traduction Ayah | 205 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#7

Interprétation de ( Hud 84 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Medyen'e, kardeşleri Şuayb'ı göndermiştik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. O'ndan başka tanrınız yok sizin. Eksik ölçüp yanlış tartmayın. Sizi nimet-bereket içinde görüyorum, ama sizin için sarıp kuşatan bir günün azabından da korkuyorum." ] - Interprétation de ( Hud 84 )

[ وَإِلَى مَدْيَنَ أَخَاهُمْ شُعَيْبًا قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُمْ مِنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ وَلَا تَنْقُصُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ إِنِّي أَرَاكُمْ بِخَيْرٍ وَإِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ مُحِيطٍ ] - هود 84

Concernant la traduction Ayah | 1557 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#8

Interprétation de ( Al-Baqarah 177 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz hayırda erginlik/dürüstlük değildir. Hayırda erginlik/dürüstlük o kişinin hakkıdır ki, Allah'a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı/duayı yerine getirir, zekâtı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. İşte bunlardır takva sahipleri. ] - Interprétation de ( Al-Baqarah 177 )

[ لَيْسَ الْبِرَّ أَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَى حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّائِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلَاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُوا وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ وَحِينَ الْبَأْسِ أُولَئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ ] - البقرة 177

Concernant la traduction Ayah | 184 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish