Çalışma zamanı (0,00330 saniye)
  • Sonuçlar: ( 1
  • - 5
  • | 5
  • )
#1

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Maarij 1 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Soran birisi, geleceği kuşkusuz azabı sordu. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Maarij 1 )

[ سَأَلَ سَائِلٌ بِعَذَابٍ وَاقِعٍ ] - المعارج 1

Çeviri hakkında Ayet | 5376 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#2

Şunun açıklamasıdır: ( Adh-Dhariyat 31 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İbrahim sordu: "Amacınız ne, ey elçiler?" ] - Şunun açıklamasıdır: ( Adh-Dhariyat 31 )

[ قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ ] - الذاريات 31

Çeviri hakkında Ayet | 4706 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#3

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Hijr 57 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Amacınız nedir ey elçiler?" diye sordu. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Hijr 57 )

[ قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ ] - الحجر 57

Çeviri hakkında Ayet | 1859 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#4

Şunun açıklamasıdır: ( Al-An'am 30 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Rableri huzurunda durdurulduklarını bir görsen! Sordu: "Gerçek değil miymiş bu?" Dediler: "Rabbimize yemin olsun ki, gerçekmiş." Dedi: "O halde, küfre sapmış olmanızdan dolayı tadın azabı." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-An'am 30 )

[ وَلَوْ تَرَى إِذْ وُقِفُوا عَلَى رَبِّهِمْ قَالَ أَلَيْسَ هَذَا بِالْحَقِّ قَالُوا بَلَى وَرَبِّنَا قَالَ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ ] - الأنعام 30

Çeviri hakkında Ayet | 819 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#5

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 260 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hani, İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabbim, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındırıp alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 260 )

[ وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِنْ قَالَ بَلَى وَلَكِنْ لِيَطْمَئِنَّ قَلْبِي قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلَى كُلِّ جَبَلٍ مِنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيًا وَاعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ ] - البقرة 260

Çeviri hakkında Ayet | 267 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish