کات (0.00446 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 10
  • ليرەوە 11
  • )
#1

Interpretation of ( الشرح 6 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! ] - Interpretation of ( Al-Inshirah 6 )

[ إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا ] - الشرح 6

وةرطيَران ئایەت | 6096 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( الإسراء 4 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Biz, Beniisrail'e Kitap'ta şu yolda bir yargıda bulunduk: Siz yeryüzünde muhakkak iki kez bozgun vücuda getireceksiniz ve muhakkak büyük bir kibirle böbürleneceksiniz. ] - Interpretation of ( Al-Israa 4 )

[ وَقَضَيْنَا إِلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الْأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوًّا كَبِيرًا ] - الإسراء 4

وةرطيَران ئایەت | 2033 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( الأعراف 6 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yemin olsun, kendilerine elçi gönderilenleri muhakkak hesaba çekeceğiz; gönderilen elçileri de mutlaka hesaba çekeceğiz. ] - Interpretation of ( Al-A'raf 6 )

[ فَلَنَسْأَلَنَّ الَّذِينَ أُرْسِلَ إِلَيْهِمْ وَلَنَسْأَلَنَّ الْمُرْسَلِينَ ] - الأعراف 6

وةرطيَران ئایەت | 960 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#4

Interpretation of ( الحج 4 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O şeytan üzerine şöyle yazılmıştır: Kim buna dost olursa muhakkak o onu saptırır ve onu, alevi zorlu ateşin azabına götürür. ] - Interpretation of ( Al-Hajj 4 )

[ كُتِبَ عَلَيْهِ أَنَّهُ مَنْ تَوَلَّاهُ فَأَنَّهُ يُضِلُّهُ وَيَهْدِيهِ إِلَى عَذَابِ السَّعِيرِ ] - الحج 4

وةرطيَران ئایەت | 2599 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#5

Interpretation of ( الحجر 9 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hiç kuşkusuz, o zikiri/Kur'an'ı biz indirdik, biz; her hal ve şartta onu muhakkak koruyacak olan da biziz. ] - Interpretation of ( Al-Hijr 9 )

[ إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ ] - الحجر 9

وةرطيَران ئایەت | 1811 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#6

Interpretation of ( إبراهيم 13 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Küfre sapanlar kendi resullerine şöyle dediler: "Ya tam bir biçimde bizim milletimize dönersiniz yahut da sizi yurdumuzdan mutlaka çıkarırız." Rableri de onlara şunu vahyetti: "Zalimleri muhakkak helâk edeceğiz." ] - Interpretation of ( Ibrahim 13 )

[ وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِرُسُلِهِمْ لَنُخْرِجَنَّكُمْ مِنْ أَرْضِنَا أَوْ لَتَعُودُنَّ فِي مِلَّتِنَا فَأَوْحَى إِلَيْهِمْ رَبُّهُمْ لَنُهْلِكَنَّ الظَّالِمِينَ ] - إبراهيم 13

وةرطيَران ئایەت | 1763 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#7

Interpretation of ( النساء 87 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah'tır O, ilah yoktur O'ndan başka. Hakkında hiçbir kuşku bulunmayan kıyamet gününde, hepinizi muhakkak bir araya toplayacaktır. Hadis/söz bakımından, Allah'tan daha sadık kim olabilir? ] - Interpretation of ( An-Nisa' 87 )

[ اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَيَجْمَعَنَّكُمْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ لَا رَيْبَ فِيهِ وَمَنْ أَصْدَقُ مِنَ اللَّهِ حَدِيثًا ] - النساء 87

وةرطيَران ئایەت | 580 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#8

Interpretation of ( فصلت 5 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Dediler ki: "Bizi çağırdığı o şeye karşı kalplerimiz kılıflar içinde; kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde var. O halde, sen işini yap, muhakkak biz de işimizi yapacağız." ] - Interpretation of ( Fussilat 5 )

[ وَقَالُوا قُلُوبُنَا فِي أَكِنَّةٍ مِمَّا تَدْعُونَا إِلَيْهِ وَفِي آذَانِنَا وَقْرٌ وَمِنْ بَيْنِنَا وَبَيْنِكَ حِجَابٌ فَاعْمَلْ إِنَّنَا عَامِلُونَ ] - فصلت 5

وةرطيَران ئایەت | 4223 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#9

Interpretation of ( النساء 119 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Yemin olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara/hurafelere/anlamını bilmeden okumaya mutlaka iteceğim. Onlara mutlaka emir vereceğim de davarların kulaklarını yaracaklar; onlara muhakkak emredeceğim de Allah'ın yaratışını/yarattıklarını değiştirecekler." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır. ] - Interpretation of ( An-Nisa' 119 )

[ وَلَأُضِلَّنَّهُمْ وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ آذَانَ الْأَنْعَامِ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللَّهِ وَمَنْ يَتَّخِذِ الشَّيْطَانَ وَلِيًّا مِنْ دُونِ اللَّهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَانًا مُبِينًا ] - النساء 119

وةرطيَران ئایەت | 612 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#10

Interpretation of ( آل عمران 81 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ve unutma ki Allah, peygamberlerden mîsaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?". "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi. ] - Interpretation of ( Al Imran 81 )

[ وَإِذْ أَخَذَ اللَّهُ مِيثَاقَ النَّبِيِّينَ لَمَا آتَيْتُكُمْ مِنْ كِتَابٍ وَحِكْمَةٍ ثُمَّ جَاءَكُمْ رَسُولٌ مُصَدِّقٌ لِمَا مَعَكُمْ لَتُؤْمِنُنَّ بِهِ وَلَتَنْصُرُنَّهُ قَالَ أَأَقْرَرْتُمْ وَأَخَذْتُمْ عَلَى ذَلِكُمْ إِصْرِي قَالُوا أَقْرَرْنَا قَالَ فَاشْهَدُوا وَأَنَا مَعَكُمْ مِنَ الشَّاهِدِينَ ] - آل عمران 81

وةرطيَران ئایەت | 374 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish