کات (0.00316 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 5
  • ليرەوە 5
  • )
#1

Interpretation of ( هود 121 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İnanmayanlara de ki: "Yapabildiğinizi yapın, biz de işimizi yapıyoruz." ] - Interpretation of ( Hud 121 )

[ وَقُلْ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ اعْمَلُوا عَلَى مَكَانَتِكُمْ إِنَّا عَامِلُونَ ] - هود 121

وةرطيَران ئایەت | 1594 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( النحل 104 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah'ın ayetlerine inanmayanlara Allah kılavuzluk etmez. Onlar için acıklı bir azap öngörülmüştür. ] - Interpretation of ( An-Nahl 104 )

[ إِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ لَا يَهْدِيهِمُ اللَّهُ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ] - النحل 104

وةرطيَران ئایەت | 2005 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( النحل 60 ) لة Azerbaijani بة Alikhan Musayev - az

[ Yaramaz sifət axirətə inanmayanlara xasdır. Ən Uca sifət isə Allaha məxsusdur. O, Qüdrətlidir, Müdrikdir. ] - Interpretation of ( An-Nahl 60 )

[ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ مَثَلُ السَّوْءِ وَلِلَّهِ الْمَثَلُ الْأَعْلَى وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ] - النحل 60

وةرطيَران ئایەت | 1961 نوسةر | Alikhan Musayev زمانى | Azerbaijani
#4

Interpretation of ( الأعراف 27 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ey âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, edep yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sakın size de bir fitne musallat etmesin. Çünkü o ve kabilesi sizi, onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz o şeytanları, inanmayanlara dostlar yaptık. ] - Interpretation of ( Al-A'raf 27 )

[ يَا بَنِي آدَمَ لَا يَفْتِنَنَّكُمُ الشَّيْطَانُ كَمَا أَخْرَجَ أَبَوَيْكُمْ مِنَ الْجَنَّةِ يَنْزِعُ عَنْهُمَا لِبَاسَهُمَا لِيُرِيَهُمَا سَوْآتِهِمَا إِنَّهُ يَرَاكُمْ هُوَ وَقَبِيلُهُ مِنْ حَيْثُ لَا تَرَوْنَهُمْ إِنَّا جَعَلْنَا الشَّيَاطِينَ أَوْلِيَاءَ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ ] - الأعراف 27

وةرطيَران ئایەت | 981 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#5

Interpretation of ( فصلت 44 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Eğer biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık, elbette şöyle diyeceklerdi: "Ayetleri ayrıntılı kılınmalı değil miydi? /Arap'a yabancı dil mi? /ister yabancı dilde, ister Arapça!" De ki: "O, iman edenler için bir kılavuz, bir şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an, onlar için bir körlüktür. Böylelerine, çok uzak bir mekândan seslenilmektedir." ] - Interpretation of ( Fussilat 44 )

[ وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا أَعْجَمِيًّا لَقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ آيَاتُهُ أَأَعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّ قُلْ هُوَ لِلَّذِينَ آمَنُوا هُدًى وَشِفَاءٌ وَالَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ فِي آذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًى أُولَئِكَ يُنَادَوْنَ مِنْ مَكَانٍ بَعِيدٍ ] - فصلت 44

وةرطيَران ئایەت | 4262 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish