Çalışma zamanı (0,05690 saniye)
  • Sonuçlar: ( 991
  • - 1000
  • | 1665
  • )
#992

Şunun açıklamasıdır: ( Yunus 98 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ felevlâ kânet ḳaryetün âmenet fenefe`ahâ îmânühâ illâ ḳavme yûnüs. lemmâ âmenû keşefnâ `anhüm `aẕâbe-lḫizyi fi-lḥayâti-ddünyâ vemetta`nâhüm ilâ ḥîn. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yunus 98 )

[ فَلَوْلَا كَانَتْ قَرْيَةٌ آمَنَتْ فَنَفَعَهَا إِيمَانُهَا إِلَّا قَوْمَ يُونُسَ لَمَّا آمَنُوا كَشَفْنَا عَنْهُمْ عَذَابَ الْخِزْيِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَتَّعْنَاهُمْ إِلَى حِينٍ ] - يونس 98

Çeviri hakkında Ayet | 1462 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#993

Şunun açıklamasıdır: ( Yunus 54 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ velev enne likülli nefsin żalemet mâ fi-l'arḍi leftedet bih. veeserrü-nnedâmete lemmâ raevu-l`aẕâb. veḳuḍiye beynehüm bilḳisṭi vehüm lâ yużlemûn. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yunus 54 )

[ وَلَوْ أَنَّ لِكُلِّ نَفْسٍ ظَلَمَتْ مَا فِي الْأَرْضِ لَافْتَدَتْ بِهِ وَأَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَأَوُا الْعَذَابَ وَقُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ ] - يونس 54

Çeviri hakkında Ayet | 1418 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#994

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 127 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ veḳâle-lmeleü min ḳavmi fir`avne eteẕeru mûsâ veḳavmehû liyüfsidû fi-l'arḍi veyeẕerake veâlihetek. ḳâle senüḳattilü ebnâehüm venestaḥyî nisâehüm. veinnâ fevḳahüm ḳâhirûn. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 127 )

[ وَقَالَ الْمَلَأُ مِنْ قَوْمِ فِرْعَوْنَ أَتَذَرُ مُوسَى وَقَوْمَهُ لِيُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ وَيَذَرَكَ وَآلِهَتَكَ قَالَ سَنُقَتِّلُ أَبْنَاءَهُمْ وَنَسْتَحْيِي نِسَاءَهُمْ وَإِنَّا فَوْقَهُمْ قَاهِرُونَ ] - الأعراف 127

Çeviri hakkında Ayet | 1081 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#995

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Ma'idah 91 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ innemâ yürîdü-şşeyṭânü ey yûḳi`a beynekümü-l`adâvete velbagḍâe fi-lḫamri velmeysiri veyeṣuddeküm `an ẕikri-llâhi ve`ani-ṣṣalâh. fehel entüm müntehûn. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Ma'idah 91 )

[ إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَعَنِ الصَّلَاةِ فَهَلْ أَنْتُمْ مُنْتَهُونَ ] - المائدة 91

Çeviri hakkında Ayet | 760 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#996

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 36 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ feezellehüme-şşeyṭânü `anhâ feaḫracehümâ mimmâ kânâ fîh. veḳulne-hbiṭû ba`ḍuküm liba`ḍin `adüvv. veleküm fi-l'arḍi müsteḳarruv vemetâ`un ilâ ḥîn. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 36 )

[ فَأَزَلَّهُمَا الشَّيْطَانُ عَنْهَا فَأَخْرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِ وَقُلْنَا اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ وَلَكُمْ فِي الْأَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ إِلَى حِينٍ ] - البقرة 36

Çeviri hakkında Ayet | 43 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#997

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 29 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ hüve-lleẕî ḫaleḳa leküm mâ fi-l'arḍi cemî`an ŝümme-stevâ ile-ssemâi fesevvâhünne seb`a semâvât. vehüve bikülli şey'in `alîm. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 29 )

[ هُوَ الَّذِي خَلَقَ لَكُمْ مَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ اسْتَوَى إِلَى السَّمَاءِ فَسَوَّاهُنَّ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ ] - البقرة 29

Çeviri hakkında Ayet | 36 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#998

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 27 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ elleẕîne yenḳuḍûne `ahde-llâhi mim ba`di mîŝâḳih. veyaḳṭa`ûne mâ emera-llâhü bihî ey yûṣale veyüfsidûne fi-l'arḍ. ülâike hümü-lḫâsirûn. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 27 )

[ الَّذِينَ يَنْقُضُونَ عَهْدَ اللَّهِ مِنْ بَعْدِ مِيثَاقِهِ وَيَقْطَعُونَ مَا أَمَرَ اللَّهُ بِهِ أَنْ يُوصَلَ وَيُفْسِدُونَ فِي الْأَرْضِ أُولَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ ] - البقرة 27

Çeviri hakkında Ayet | 34 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#999

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 155 ) içinde Romanian ile George Grigore - ro

[ Moise alese şaptezeci de oameni, din poporul său, pentru a fi de faţă la întâlnirea Noastră. El spuse, atunci când zguduitura îi luă: “Domnul meu! Dacă ai fi vrut, Tu i-ai fi nimicit deja, şi odată cu ei, şi pe mine. Ne vei nimici pentru ceea ce-au făcut cei neghiobi dintre noi? Nu a fost decât o încercare de a Ta. Tu rătăceşti pe cine voieşti, şi călăuzeşti pe cine voieşti. Tu eşti Stăpânul nostru! Iartă-ne nouă! Miluieşte-ne pe noi! Tu eşti prea-bunul Iertător! ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 155 )

[ وَاخْتَارَ مُوسَى قَوْمَهُ سَبْعِينَ رَجُلًا لِمِيقَاتِنَا فَلَمَّا أَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ قَالَ رَبِّ لَوْ شِئْتَ أَهْلَكْتَهُمْ مِنْ قَبْلُ وَإِيَّايَ أَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ السُّفَهَاءُ مِنَّا إِنْ هِيَ إِلَّا فِتْنَتُكَ تُضِلُّ بِهَا مَنْ تَشَاءُ وَتَهْدِي مَنْ تَشَاءُ أَنْتَ وَلِيُّنَا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَأَنْتَ خَيْرُ الْغَافِرِينَ ] - الأعراف 155

Çeviri hakkında Ayet | 1109 Yazar | George Grigore Dil | Romanian
#1000

Şunun açıklamasıdır: ( Ibrahim 21 ) içinde Romanian ile George Grigore - ro

[ Ei vor apărea cu toţii înaintea lui Dumnezeu. Cei slabi vor spune celor îngâmfaţi: “Noi v-am urmat! Puteţi lua asupra voastră de la noi din osânda lui Dumnezeu?” Ei vor spune: “Dacă Dumnezeu ne-ar fi călăuzit, v-am fi călăuzit. Acum, deopotrivă este de ne plângem, ori de răbdăm, căci nu avem putinţă de scăpare!” ] - Şunun açıklamasıdır: ( Ibrahim 21 )

[ وَبَرَزُوا لِلَّهِ جَمِيعًا فَقَالَ الضُّعَفَاءُ لِلَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُنَّا لَكُمْ تَبَعًا فَهَلْ أَنْتُمْ مُغْنُونَ عَنَّا مِنْ عَذَابِ اللَّهِ مِنْ شَيْءٍ قَالُوا لَوْ هَدَانَا اللَّهُ لَهَدَيْنَاكُمْ سَوَاءٌ عَلَيْنَا أَجَزِعْنَا أَمْ صَبَرْنَا مَا لَنَا مِنْ مَحِيصٍ ] - إبراهيم 21

Çeviri hakkında Ayet | 1771 Yazar | George Grigore Dil | Romanian
#991

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Israa 33 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ velâ taḳtülü-nnefse-lletî ḥarrame-llâhü illâ bilḥaḳḳ. vemen ḳutile mażlûmen feḳad ce`alnâ liveliyyihî sülṭânen felâ yüsrif fi-lḳatl. innehû kâne menṣûrâ. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Israa 33 )

[ وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ وَمَنْ قُتِلَ مَظْلُومًا فَقَدْ جَعَلْنَا لِوَلِيِّهِ سُلْطَانًا فَلَا يُسْرِفْ فِي الْقَتْلِ إِنَّهُ كَانَ مَنْصُورًا ] - الإسراء 33

Çeviri hakkında Ayet | 2062 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish