Çalışma zamanı (0,00333 saniye)
  • Sonuçlar: ( 1
  • - 6
  • | 6
  • )
#1

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Ahzab 65 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ ḫâlidîne fîhâ ebedâ. lâ yecidûne veliyyev velâ neṣîrâ. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Ahzab 65 )

[ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا لَا يَجِدُونَ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا ] - الأحزاب 65

Çeviri hakkında Ayet | 3598 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#2

Şunun açıklamasıdır: ( Al-FatH 22 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ velev ḳâtelekümü-lleẕîne keferû levellevu-l'edbâra ŝümme lâ yecidûne veliyyev velâ neṣîrâ. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-FatH 22 )

[ وَلَوْ قَاتَلَكُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوَلَّوُا الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يَجِدُونَ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا ] - الفتح 22

Çeviri hakkında Ayet | 4605 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#3

Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 123 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ leyse biemâniyyiküm velâ emâniyyi ehli-lkitâb. mey ya`mel sûey yücze bihî velâ yecid lehû min dûni-llâhi veliyyev velâ neṣîrâ. ] - Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 123 )

[ لَيْسَ بِأَمَانِيِّكُمْ وَلَا أَمَانِيِّ أَهْلِ الْكِتَابِ مَنْ يَعْمَلْ سُوءًا يُجْزَ بِهِ وَلَا يَجِدْ لَهُ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا ] - النساء 123

Çeviri hakkında Ayet | 616 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#4

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Ahzab 17 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ ḳul men ẕe-lleẕî ya`ṣimüküm mine-llâhi in erâde biküm sûen ev erâde biküm raḥmeh. velâ yecidûne lehüm min dûni-llâhi veliyyev velâ neṣîrâ. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Ahzab 17 )

[ قُلْ مَنْ ذَا الَّذِي يَعْصِمُكُمْ مِنَ اللَّهِ إِنْ أَرَادَ بِكُمْ سُوءًا أَوْ أَرَادَ بِكُمْ رَحْمَةً وَلَا يَجِدُونَ لَهُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا ] - الأحزاب 17

Çeviri hakkında Ayet | 3550 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#5

Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 173 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ feemme-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti feyüveffîhim ücûrahüm veyezîdühüm min faḍlih. veemme-lleẕîne-stenkefû vestekberû feyü`aẕẕibühüm `aẕâben elîmev velâ yecidûne lehüm min dûni-llâhi veliyyev velâ neṣîrâ. ] - Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 173 )

[ فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدُهُمْ مِنْ فَضْلِهِ وَأَمَّا الَّذِينَ اسْتَنْكَفُوا وَاسْتَكْبَرُوا فَيُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَلَا يَجِدُونَ لَهُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا ] - النساء 173

Çeviri hakkında Ayet | 666 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#6

Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 89 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ veddû lev tekfürûne kemâ keferû fetekûnûne sevâen felâ tetteḫiẕû minhüm evliyâe ḥattâ yühâcirû fî sebîli-llâh. fein tevellev feḫuẕûhüm vaḳtülûhüm ḥayŝü vecettümûhüm. velâ tetteḫiẕû minhüm veliyyev velâ neṣîrâ. ] - Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 89 )

[ وَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا فَتَكُونُونَ سَوَاءً فَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ أَوْلِيَاءَ حَتَّى يُهَاجِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ وَجَدْتُمُوهُمْ وَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا ] - النساء 89

Çeviri hakkında Ayet | 582 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish