Çalışma zamanı (0,00354 saniye)
  • Sonuçlar: ( 1
  • - 8
  • | 8
  • )
#1

Şunun açıklamasıdır: ( Maryam 87 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Rahman katında söz almış olandan başkaları şefaat imkânı bulamazlar. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Maryam 87 )

[ لَا يَمْلِكُونَ الشَّفَاعَةَ إِلَّا مَنِ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمَنِ عَهْدًا ] - مريم 87

Çeviri hakkında Ayet | 2337 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#2

Şunun açıklamasıdır: ( Ta-ha 109 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O gün şefaat yarar sağlamaz. Ancak Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse müstesna... ] - Şunun açıklamasıdır: ( Ta-ha 109 )

[ يَوْمَئِذٍ لَا تَنْفَعُ الشَّفَاعَةُ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَنُ وَرَضِيَ لَهُ قَوْلًا ] - طه 109

Çeviri hakkında Ayet | 2457 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#3

Şunun açıklamasıdır: ( Az-Zumar 44 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ De ki: "Şefaat, tümden ve sadece Allah'ındır. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi O'nundur. Sonunda O'na döndürüleceksiniz." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Az-Zumar 44 )

[ قُلْ لِلَّهِ الشَّفَاعَةُ جَمِيعًا لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ] - الزمر 44

Çeviri hakkında Ayet | 4102 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#4

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 28 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlar, O'nun hoşnutluk verdiklerinden başkasına da şefaat etmezler. Ve onlar O'nun korkusundan titrerler. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 28 )

[ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يَشْفَعُونَ إِلَّا لِمَنِ ارْتَضَى وَهُمْ مِنْ خَشْيَتِهِ مُشْفِقُونَ ] - الأنبياء 28

Çeviri hakkında Ayet | 2511 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#5

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 48 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ve sakının o günden ki, hiçbir benlik bir başka benliğin her hangi bir şeyi için karşılık ödemez; hiçbir benlikten şefaat kabul edilmez, hiçbir benlikten fidye alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 48 )

[ وَاتَّقُوا يَوْمًا لَا تَجْزِي نَفْسٌ عَنْ نَفْسٍ شَيْئًا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَاعَةٌ وَلَا يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ ] - البقرة 48

Çeviri hakkında Ayet | 55 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#6

Şunun açıklamasıdır: ( Saba 23 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O'nun katında, bizzat kendisinin izin verdiği kimseden başkasının şefaatı/kendisinin izin verdiği kimseden başkası için şefaat yarar sağlamaz. Sonunda, kalplerinden korku giderilince: "Rabbimiz ne dedi?" derler. "Hakkı söyledi, O'dur Aliyy, O'dur Kebîr." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Saba 23 )

[ وَلَا تَنْفَعُ الشَّفَاعَةُ عِنْدَهُ إِلَّا لِمَنْ أَذِنَ لَهُ حَتَّى إِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ ] - سبأ 23

Çeviri hakkında Ayet | 3629 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#7

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 53 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Onun yalnız tevilini gözetirler. Onun tevili geldiği gün, daha önce onu unutanlar şöyle derler: "İnan olsun, Rabbimizin resulleri gerçeği getirmişler! Acaba bizim için şefaatçılar var mı ki, bize şefaat etsinler; yahut daha önce yaptıklarımızdan başkasını yapalım diye geri gönderilebilir miyiz?" Öz benliklerini hüsrana ittiler. İftiralarına âlet ettikleri, onlardan uzaklaşıp kayboldu. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 53 )

[ هَلْ يَنْظُرُونَ إِلَّا تَأْوِيلَهُ يَوْمَ يَأْتِي تَأْوِيلُهُ يَقُولُ الَّذِينَ نَسُوهُ مِنْ قَبْلُ قَدْ جَاءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّ فَهَلْ لَنَا مِنْ شُفَعَاءَ فَيَشْفَعُوا لَنَا أَوْ نُرَدُّ فَنَعْمَلَ غَيْرَ الَّذِي كُنَّا نَعْمَلُ قَدْ خَسِرُوا أَنْفُسَهُمْ وَضَلَّ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَفْتَرُونَ ] - الأعراف 53

Çeviri hakkında Ayet | 1007 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#8

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 255 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah'tan başka ilah yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nundur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiçbir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliyy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azim'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Baqarah 255 )

[ اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلَّا بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلَّا بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَلَا يَئُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ ] - البقرة 255

Çeviri hakkında Ayet | 262 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish