Masa Jalan (0.00358 saat)
  • Keputusan: ( 1
  • sehingga 10
  • daripada 10
  • )
#1

Tafsiran ( Al-Hijr 83 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Korkunç titreşimli ses onları da sabaha girecekleri sırada yakaladı. ] - Tafsiran ( Al-Hijr 83 )

[ فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِحِينَ ] - الحجر 83

Perihal terjemahan Ayat | 1885 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#2

Tafsiran ( Al-Hijr 73 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Nihayet o korkunç titreşimli ses, onları güneş doğarken yakaladı. ] - Tafsiran ( Al-Hijr 73 )

[ فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُشْرِقِينَ ] - الحجر 73

Perihal terjemahan Ayat | 1875 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#3

Tafsiran ( Ya-Sin 29 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda sönüverdiler. ] - Tafsiran ( Ya-Sin 29 )

[ إِنْ كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ خَامِدُونَ ] - يس 29

Perihal terjemahan Ayat | 3734 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#4

Tafsiran ( Ya-Sin 49 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sadece korkunç titreşimli bir sesi bekliyorlar. Onlar çekişip dururlarken, o ses kendilerini enseleyecektir. ] - Tafsiran ( Ya-Sin 49 )

[ مَا يَنْظُرُونَ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ ] - يس 49

Perihal terjemahan Ayat | 3754 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#5

Tafsiran ( Sad 15 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Bunların beklediği de sadece, en küçük bir gecikmesi olmayan o müthiş titreşimli tek sestir. ] - Tafsiran ( Sad 15 )

[ وَمَا يَنْظُرُ هَؤُلَاءِ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً مَا لَهَا مِنْ فَوَاقٍ ] - ص 15

Perihal terjemahan Ayat | 3985 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#6

Tafsiran ( Ya-Sin 53 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Topu topu korkunç titreşimli bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır. ] - Tafsiran ( Ya-Sin 53 )

[ إِنْ كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ جَمِيعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ ] - يس 53

Perihal terjemahan Ayat | 3758 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#7

Tafsiran ( Hud 67 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Zulme sapmış olanları o korkunç titreşimli ses yakaladı da öz yurtlarında yere çökmüş hale geldiler. ] - Tafsiran ( Hud 67 )

[ وَأَخَذَ الَّذِينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دِيَارِهِمْ جَاثِمِينَ ] - هود 67

Perihal terjemahan Ayat | 1540 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#8

Tafsiran ( Al-Muminoon 41 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Nihayet, o korkunç titreşimli ses onları tam bir biçimde yakaladı da hepsini sel süprüntüsü haline getirdik. Dönmeze gitsin o zalimler topluluğu! ] - Tafsiran ( Al-Muminoon 41 )

[ فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ بِالْحَقِّ فَجَعَلْنَاهُمْ غُثَاءً فَبُعْدًا لِلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ ] - المؤمنون 41

Perihal terjemahan Ayat | 2714 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#9

Tafsiran ( Hud 94 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Emrimiz gelince Şuayb'ı ve onunla birlikte iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri o yüksek titreşimli sayha yakaladı da öz yurtlarında yere çömelmiş hale geldiler. ] - Tafsiran ( Hud 94 )

[ وَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا نَجَّيْنَا شُعَيْبًا وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِنَّا وَأَخَذَتِ الَّذِينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دِيَارِهِمْ جَاثِمِينَ ] - هود 94

Perihal terjemahan Ayat | 1567 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#10

Tafsiran ( Al-Ankabut 40 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Her birini kendi günahı ile yakaladık. Bazılarının üstüne taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Bir kısmını, o korkunç titreşimli ses yakaladı. Onlardan, yere batırdıklarımız da oldu. Bazılarını da boğduk. Allah onlara zulmedecek değildi. Fakat onlar kendi benliklerine zulmediyorlardı. ] - Tafsiran ( Al-Ankabut 40 )

[ فَكُلًّا أَخَذْنَا بِذَنْبِهِ فَمِنْهُمْ مَنْ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِ حَاصِبًا وَمِنْهُمْ مَنْ أَخَذَتْهُ الصَّيْحَةُ وَمِنْهُمْ مَنْ خَسَفْنَا بِهِ الْأَرْضَ وَمِنْهُمْ مَنْ أَغْرَقْنَا وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلَكِنْ كَانُوا أَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ ] - العنكبوت 40

Perihal terjemahan Ayat | 3380 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish