کات (0.00302 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 4
  • ليرەوە 4
  • )
#1

Interpretation of ( الذاريات 16 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Rablerinin kendilerine verdiğini almış kişiler olarak. Doğrusu, onlar bundan önce de iyilik ve güzellik sergilemekteydiler. ] - Interpretation of ( Adh-Dhariyat 16 )

[ آخِذِينَ مَا آتَاهُمْ رَبُّهُمْ إِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذَلِكَ مُحْسِنِينَ ] - الذاريات 16

وةرطيَران ئایەت | 4691 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( الحديد 11 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah'a kim güzel bir borç verecek ki, O onun verdiğini kat kat artırsın. Böyle birisi için onur verici bir ödül de vardır. ] - Interpretation of ( Al-Hadid 11 )

[ مَنْ ذَا الَّذِي يُقْرِضُ اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا فَيُضَاعِفَهُ لَهُ وَلَهُ أَجْرٌ كَرِيمٌ ] - الحديد 11

وةرطيَران ئایەت | 5086 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( البقرة 245 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Kim var Allah'a güzel bir şekilde borç verecek? Ve Allah böyle birinin verdiğini birçok kez katlayarak artıracaktır. Allah, kabz haliyle kısar, bast haliyle açıp genişletir. Ve yalnız O'na döndürülürsünüz. ] - Interpretation of ( Al-Baqarah 245 )

[ مَنْ ذَا الَّذِي يُقْرِضُ اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا فَيُضَاعِفَهُ لَهُ أَضْعَافًا كَثِيرَةً وَاللَّهُ يَقْبِضُ وَيَبْسُطُ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ] - البقرة 245

وةرطيَران ئایەت | 252 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#4

Interpretation of ( البقرة 258 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah'ın kendisine mülk ve saltanat verdiğini iddia ederek/Allah kendisine mülk- saltanat verdiği için, Rabbi hakkında İbrahim'le çekişeni görmedin mi? İbrahim şöyle demişti: "Benim Rabbim odur ki, hayat verir ve öldürür." O da şöyle demişti: "Ben de hayat veririm, ben de öldürürüm." İbrahim, "Allah, Güneş'i doğudan getiriyor, hadi sen onu batıdan getir!" deyince, küfre sapan o adam apışıp kalmıştı. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz. ] - Interpretation of ( Al-Baqarah 258 )

[ أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِي حَاجَّ إِبْرَاهِيمَ فِي رَبِّهِ أَنْ آتَاهُ اللَّهُ الْمُلْكَ إِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّيَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا أُحْيِي وَأُمِيتُ قَالَ إِبْرَاهِيمُ فَإِنَّ اللَّهَ يَأْتِي بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ فَبُهِتَ الَّذِي كَفَرَ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ] - البقرة 258

وةرطيَران ئایەت | 265 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish