کات (0.00364 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 10
  • ليرەوە 10
  • )
#1

Interpretation of ( الزخرف 18 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Süs içinde yetiştirilen, fakat çekişme ve savaşta yetersiz kalanı, öyle mi? ] - Interpretation of ( Az-Zukhruf 18 )

[ أَوَمَنْ يُنَشَّأُ فِي الْحِلْيَةِ وَهُوَ فِي الْخِصَامِ غَيْرُ مُبِينٍ ] - الزخرف 18

وةرطيَران ئایەت | 4343 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( طه 59 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Mûsa dedi: "Bizimle buluşacağınız zaman, süs günü olsun. İnsanlar kuşluk vakti bir araya getirilsin." ] - Interpretation of ( Ta-ha 59 )

[ قَالَ مَوْعِدُكُمْ يَوْمُ الزِّينَةِ وَأَنْ يُحْشَرَ النَّاسُ ضُحًى ] - طه 59

وةرطيَران ئایەت | 2407 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( الكهف 7 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Biz, yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi amel yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim. ] - Interpretation of ( Al-Kahf 7 )

[ إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا ] - الكهف 7

وةرطيَران ئایەت | 2147 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#4

Interpretation of ( النحل 8 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler yaratır O... ] - Interpretation of ( An-Nahl 8 )

[ وَالْخَيْلَ وَالْبِغَالَ وَالْحَمِيرَ لِتَرْكَبُوهَا وَزِينَةً وَيَخْلُقُ مَا لَا تَعْلَمُونَ ] - النحل 8

وةرطيَران ئایەت | 1909 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#5

Interpretation of ( طه 87 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Dediler ki: "Biz sana kendi irademizle/malımızla karşı çıkmadık. Olay şu: Bize o topluluğun süs eşyalarından bazıları yükletilmişti, onları kaldırıp attık; aynı şekilde Sâmirî de attı." ] - Interpretation of ( Ta-ha 87 )

[ قَالُوا مَا أَخْلَفْنَا مَوْعِدَكَ بِمَلْكِنَا وَلَكِنَّا حُمِّلْنَا أَوْزَارًا مِنْ زِينَةِ الْقَوْمِ فَقَذَفْنَاهَا فَكَذَلِكَ أَلْقَى السَّامِرِيُّ ] - طه 87

وةرطيَران ئایەت | 2435 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#6

Interpretation of ( النحل 14 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ve O'dur ki, içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız için denizi emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle yapmıştır ki, O'nun kereminden nasip arayasınız ve şükredebilesiniz. ] - Interpretation of ( An-Nahl 14 )

[ وَهُوَ الَّذِي سَخَّرَ الْبَحْرَ لِتَأْكُلُوا مِنْهُ لَحْمًا طَرِيًّا وَتَسْتَخْرِجُوا مِنْهُ حِلْيَةً تَلْبَسُونَهَا وَتَرَى الْفُلْكَ مَوَاخِرَ فِيهِ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ] - النحل 14

وةرطيَران ئایەت | 1915 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#7

Interpretation of ( الأعراف 26 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ey âdemoğulları! Şu bir gerçek ki size, edep yerlerinizi örtecek giysi de indirdik, süs ve gösterişe yarayacak giysi de... Ama korunup sakınmaya yarayan giysi en hayırlısıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Düşünüp öğüt almaları umuluyor. ] - Interpretation of ( Al-A'raf 26 )

[ يَا بَنِي آدَمَ قَدْ أَنْزَلْنَا عَلَيْكُمْ لِبَاسًا يُوَارِي سَوْآتِكُمْ وَرِيشًا وَلِبَاسُ التَّقْوَى ذَلِكَ خَيْرٌ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ ] - الأعراف 26

وةرطيَران ئایەت | 980 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#8

Interpretation of ( الأعراف 148 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Mûsa'nın kavmi, onun Allah'la konuşmaya gidişinden sonra, süs eşyalarından oluşmuş, böğürebilen bir buzağı heykelini ilah edinmişti. Görmediler mi ki, o onlarla ne konuşabiliyor ne de kendilerine yol gösterebiliyor? Onu benimsediler ve zalimler haline geldiler. ] - Interpretation of ( Al-A'raf 148 )

[ وَاتَّخَذَ قَوْمُ مُوسَى مِنْ بَعْدِهِ مِنْ حُلِيِّهِمْ عِجْلًا جَسَدًا لَهُ خُوَارٌ أَلَمْ يَرَوْا أَنَّهُ لَا يُكَلِّمُهُمْ وَلَا يَهْدِيهِمْ سَبِيلًا اتَّخَذُوهُ وَكَانُوا ظَالِمِينَ ] - الأعراف 148

وةرطيَران ئایەت | 1102 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#9

Interpretation of ( فاطر 12 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi hoş ve rahattır; şu tuzludur, acıdır. Ama hepsinden de taze et yersiniz; giyip takınacağınız bir süs çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan nasip aramanız ve şükredebilmeniz için, gemilerin denizi yara yara gittiğini görürsün. ] - Interpretation of ( Fatir 12 )

[ وَمَا يَسْتَوِي الْبَحْرَانِ هَذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ سَائِغٌ شَرَابُهُ وَهَذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ وَمِنْ كُلٍّ تَأْكُلُونَ لَحْمًا طَرِيًّا وَتَسْتَخْرِجُونَ حِلْيَةً تَلْبَسُونَهَا وَتَرَى الْفُلْكَ فِيهِ مَوَاخِرَ لِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ] - فاطر 12

وةرطيَران ئایەت | 3672 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#10

Interpretation of ( الرعد 17 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Gökten bir su indirdi de vadiler, kendi ölçülerince/kaderlerine göre sel oldu, ardından da sel, üste çıkan köpüğü taşır hale geldi. Bir süs eşyası veya âlet yapmak isteğiyle ateşte körükledikleri şeylerde de benzeri bir köpük vardır. Allah hakla bâtılı işte böyle örneklendiriyor: Köpük, atılır gider; insanlara yararlı olansa toprakta kalır. Allah, işte bu şekilde örnekler verir. ] - Interpretation of ( Ar-Ra'd 17 )

[ أَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَسَالَتْ أَوْدِيَةٌ بِقَدَرِهَا فَاحْتَمَلَ السَّيْلُ زَبَدًا رَابِيًا وَمِمَّا يُوقِدُونَ عَلَيْهِ فِي النَّارِ ابْتِغَاءَ حِلْيَةٍ أَوْ مَتَاعٍ زَبَدٌ مِثْلُهُ كَذَلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَ فَأَمَّا الزَّبَدُ فَيَذْهَبُ جُفَاءً وَأَمَّا مَا يَنْفَعُ النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الْأَرْضِ كَذَلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ ] - الرعد 17

وةرطيَران ئایەت | 1724 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish