کات (0.00369 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 10
  • ليرەوە 10
  • )
#1

Interpretation of ( الفجر 6 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Görmedin mi ne yaptı Rabbin Âd kavmine? ] - Interpretation of ( Al-Fajr 6 )

[ أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ ] - الفجر 6

وةرطيَران ئایەت | 5999 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( الفجر 9 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ve ne yaptı vadide kayaları oyan Semûd kavmine? ] - Interpretation of ( Al-Fajr 9 )

[ وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ ] - الفجر 9

وةرطيَران ئایەت | 6002 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( نوح 1 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Biz, Nûh'u, "Toplumunu, kendilerine korkunç bir azap gelmeden önce uyar!" diye kavmine gönderdik. ] - Interpretation of ( Nuh 1 )

[ إِنَّا أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ أَنْ أَنْذِرْ قَوْمَكَ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ] - نوح 1

وةرطيَران ئایەت | 5420 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#4

Interpretation of ( هود 70 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ellerinin ona ulaşmadığını görünce onlardan işkillendi. Ve kendilerinden ürpermeye başladı. "Korkma, dediler, biz Lût kavmine gönderildik." ] - Interpretation of ( Hud 70 )

[ فَلَمَّا رَأَى أَيْدِيَهُمْ لَا تَصِلُ إِلَيْهِ نَكِرَهُمْ وَأَوْجَسَ مِنْهُمْ خِيفَةً قَالُوا لَا تَخَفْ إِنَّا أُرْسِلْنَا إِلَى قَوْمِ لُوطٍ ] - هود 70

وةرطيَران ئایەت | 1543 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#5

Interpretation of ( الأنعام 83 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz kanıtlardır. Dilediklerimizi derece derece yükseltiriz. Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir. ] - Interpretation of ( Al-An'am 83 )

[ وَتِلْكَ حُجَّتُنَا آتَيْنَاهَا إِبْرَاهِيمَ عَلَى قَوْمِهِ نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مَنْ نَشَاءُ إِنَّ رَبَّكَ حَكِيمٌ عَلِيمٌ ] - الأنعام 83

وةرطيَران ئایەت | 872 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#6

Interpretation of ( هود 98 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Kıyamet günü kavmine önderlik eder. İşte onları suya götürür gibi ateşe götürdü. Ne kötü varış yeridir o götürüldükleri yer! ] - Interpretation of ( Hud 98 )

[ يَقْدُمُ قَوْمَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَأَوْرَدَهُمُ النَّارَ وَبِئْسَ الْوِرْدُ الْمَوْرُودُ ] - هود 98

وةرطيَران ئایەت | 1571 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#7

Interpretation of ( المائدة 20 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Mûsa, kavmine şöyle demişti: "Ey toplumum! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. İçinizde peygamberler vücuda getirdi, sizi krallar yaptı, âlemlerden hiç kimseye vermediklerini size verdi." ] - Interpretation of ( Al-Ma'idah 20 )

[ وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ يَا قَوْمِ اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ جَعَلَ فِيكُمْ أَنْبِيَاءَ وَجَعَلَكُمْ مُلُوكًا وَآتَاكُمْ مَا لَمْ يُؤْتِ أَحَدًا مِنَ الْعَالَمِينَ ] - المائدة 20

وةرطيَران ئایەت | 689 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#8

Interpretation of ( الإسراء 59 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Bizi, mucizeler göstermekten alıkoyan, daha öncekilerin onları yalanlamış olmasından başka bir şey değildir. Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onunla kendilerine zulmettiler. Biz, mucizeleri yalnız korkutup sindirmek için göndeririz. ] - Interpretation of ( Al-Israa 59 )

[ وَمَا مَنَعَنَا أَنْ نُرْسِلَ بِالْآيَاتِ إِلَّا أَنْ كَذَّبَ بِهَا الْأَوَّلُونَ وَآتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَةً فَظَلَمُوا بِهَا وَمَا نُرْسِلُ بِالْآيَاتِ إِلَّا تَخْوِيفًا ] - الإسراء 59

وةرطيَران ئایەت | 2088 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#9

Interpretation of ( طه 86 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Bunun üzerine Mûsa, öfkeli ve ümidi kırık bir halde kavmine döndü. Dedi: "Ey toplumum! Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmadı mı? Süre mi size uzun geldi yoksa Rabbinizden üzerinize bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz söze ters davrandınız?" ] - Interpretation of ( Ta-ha 86 )

[ فَرَجَعَ مُوسَى إِلَى قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ يَا قَوْمِ أَلَمْ يَعِدْكُمْ رَبُّكُمْ وَعْدًا حَسَنًا أَفَطَالَ عَلَيْكُمُ الْعَهْدُ أَمْ أَرَدْتُمْ أَنْ يَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبٌ مِنْ رَبِّكُمْ فَأَخْلَفْتُمْ مَوْعِدِي ] - طه 86

وةرطيَران ئایەت | 2434 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#10

Interpretation of ( الأعراف 150 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Mûsa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine döndüğünde şöyle dedi: "Benden sonra arkamdan ne kötü şeyler yaptınız! Rabbinizin emrini bekleyemediniz mi?" Levhaları yere attı, kardeşinin başını tuttu, kendisine doğru çekiyordu. Kardeşi dedi ki: "Ey annem oğlu! Bu topluluk beni horlayıp hırpaladı. Nerdeyse canımı alıyorlardı. Bir de sen düşmanları bana güldürme. Beni şu zalim toplulukla bir tutma." ] - Interpretation of ( Al-A'raf 150 )

[ وَلَمَّا رَجَعَ مُوسَى إِلَى قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ بِئْسَمَا خَلَفْتُمُونِي مِنْ بَعْدِي أَعَجِلْتُمْ أَمْرَ رَبِّكُمْ وَأَلْقَى الْأَلْوَاحَ وَأَخَذَ بِرَأْسِ أَخِيهِ يَجُرُّهُ إِلَيْهِ قَالَ ابْنَ أُمَّ إِنَّ الْقَوْمَ اسْتَضْعَفُونِي وَكَادُوا يَقْتُلُونَنِي فَلَا تُشْمِتْ بِيَ الْأَعْدَاءَ وَلَا تَجْعَلْنِي مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ ] - الأعراف 150

وةرطيَران ئایەت | 1104 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish