کات (0.00351 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 10
  • ليرەوە 10
  • )
#1

Interpretation of ( الصافات 64 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Cehennemin ta dibinden çıkan bir ağaçtır o. ] - Interpretation of ( As-Saaffat 64 )

[ إِنَّهَا شَجَرَةٌ تَخْرُجُ فِي أَصْلِ الْجَحِيمِ ] - الصافات 64

وةرطيَران ئایەت | 3852 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( الفلق 1 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ De ki: "Yarılan karanlıktan çıkan sabahın Rabbine/yarılışlardan fışkıran oluşun Rabbine sığınırım! ] - Interpretation of ( Al-Falaq 1 )

[ قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ ] - الفلق 1

وةرطيَران ئایەت | 6226 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( الزخرف 65 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Böyle iken, aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Korkunç bir günün azabından vay haline o zulmedenlerin! ] - Interpretation of ( Az-Zukhruf 65 )

[ فَاخْتَلَفَ الْأَحْزَابُ مِنْ بَيْنِهِمْ فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْ عَذَابِ يَوْمٍ أَلِيمٍ ] - الزخرف 65

وةرطيَران ئایەت | 4390 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#4

Interpretation of ( مريم 37 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Kendi aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Büyük bir günün tanıklığından ötürü vay o inkârcıların haline! ] - Interpretation of ( Maryam 37 )

[ فَاخْتَلَفَ الْأَحْزَابُ مِنْ بَيْنِهِمْ فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ مَشْهَدِ يَوْمٍ عَظِيمٍ ] - مريم 37

وةرطيَران ئایەت | 2287 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#5

Interpretation of ( الأنفال 47 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İnsanlara çalım satarak, gösteriş yaparak yurtlarından çıkan ve Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır. ] - Interpretation of ( Al-Anfal 47 )

[ وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ خَرَجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بَطَرًا وَرِئَاءَ النَّاسِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَاللَّهُ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ ] - الأنفال 47

وةرطيَران ئایەت | 1207 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#6

Interpretation of ( التوبة 53 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Şunu da söyle: "İster kendi arzunuzla ister baskı ve zorla infak edin; sizden asla kabul edilmeyecektir. Çünkü siz, yoldan çıkan bir topluluk oldunuz." ] - Interpretation of ( At-Tawba 53 )

[ قُلْ أَنْفِقُوا طَوْعًا أَوْ كَرْهًا لَنْ يُتَقَبَّلَ مِنْكُمْ إِنَّكُمْ كُنْتُمْ قَوْمًا فَاسِقِينَ ] - التوبة 53

وةرطيَران ئایەت | 1288 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#7

Interpretation of ( التوبة 122 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İnananların hepsinin birden savaşa çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grubun dinde derin bilgiler edinmek ve sefere çıkan topluluk geri döndüğünde, korunmaları ümidiyle onları uyarmak için arkada kalmaları gerekmez mi? ] - Interpretation of ( At-Tawba 122 )

[ وَمَا كَانَ الْمُؤْمِنُونَ لِيَنْفِرُوا كَافَّةً فَلَوْلَا نَفَرَ مِنْ كُلِّ فِرْقَةٍ مِنْهُمْ طَائِفَةٌ لِيَتَفَقَّهُوا فِي الدِّينِ وَلِيُنْذِرُوا قَوْمَهُمْ إِذَا رَجَعُوا إِلَيْهِمْ لَعَلَّهُمْ يَحْذَرُونَ ] - التوبة 122

وةرطيَران ئایەت | 1357 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#8

Interpretation of ( النساء 65 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hayır, Rabbine yemin olsun ki iş, onların sandığı gibi değil. Onlar, aralarında çıkan karmaşık işlerde seni hakem yapıp verdiğin hükümle ilgili olarak, içlerinde hiçbir burukluk duymadan tam bir teslimiyete ulaşmadıkça iman etmiş olamazlar. ] - Interpretation of ( An-Nisa' 65 )

[ فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لَا يَجِدُوا فِي أَنْفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا ] - النساء 65

وةرطيَران ئایەت | 558 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#9

Interpretation of ( آل عمران 156 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ey iman sahipleri! Yeryüzünde dolaşan yahut gazaya çıkan kardeşleri için şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın: "Yanımızda olsaydılar ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bunu onların kalplerinde bir özlem yapacaktır. Allah, diriltir de öldürür de. Allah, yapıp ettiklerinizi en iyi şekilde görmektedir. ] - Interpretation of ( Al Imran 156 )

[ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ كَفَرُوا وَقَالُوا لِإِخْوَانِهِمْ إِذَا ضَرَبُوا فِي الْأَرْضِ أَوْ كَانُوا غُزًّى لَوْ كَانُوا عِنْدَنَا مَا مَاتُوا وَمَا قُتِلُوا لِيَجْعَلَ اللَّهُ ذَلِكَ حَسْرَةً فِي قُلُوبِهِمْ وَاللَّهُ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ ] - آل عمران 156

وةرطيَران ئایەت | 449 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#10

Interpretation of ( الرعد 17 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Gökten bir su indirdi de vadiler, kendi ölçülerince/kaderlerine göre sel oldu, ardından da sel, üste çıkan köpüğü taşır hale geldi. Bir süs eşyası veya âlet yapmak isteğiyle ateşte körükledikleri şeylerde de benzeri bir köpük vardır. Allah hakla bâtılı işte böyle örneklendiriyor: Köpük, atılır gider; insanlara yararlı olansa toprakta kalır. Allah, işte bu şekilde örnekler verir. ] - Interpretation of ( Ar-Ra'd 17 )

[ أَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَسَالَتْ أَوْدِيَةٌ بِقَدَرِهَا فَاحْتَمَلَ السَّيْلُ زَبَدًا رَابِيًا وَمِمَّا يُوقِدُونَ عَلَيْهِ فِي النَّارِ ابْتِغَاءَ حِلْيَةٍ أَوْ مَتَاعٍ زَبَدٌ مِثْلُهُ كَذَلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَ فَأَمَّا الزَّبَدُ فَيَذْهَبُ جُفَاءً وَأَمَّا مَا يَنْفَعُ النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الْأَرْضِ كَذَلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ ] - الرعد 17

وةرطيَران ئایەت | 1724 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish