الزمن (0,00332 ثانية)
  • النتائج: ( 1
  • الى 9
  • من 9
  • )
#1

ترجمة ( القارعة 7 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Evet o kişi, hoşnutluk verici bir yaşayış içindedir. ] - ترجمة ( Al-Qaria 7 )

[ فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ ] - القارعة 7

حول الترجمة الآية | 6164 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#2

ترجمة ( المدثر 54 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hayır, iş, sandıkları gibi değil! O bir öğüt verici/bir düşündürücüdür. ] - ترجمة ( Al-Muddathir 54 )

[ كَلَّا إِنَّهُ تَذْكِرَةٌ ] - المدثر 54

حول الترجمة الآية | 5549 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#3

ترجمة ( المزمل 19 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Bu, bir öğüt verici, düşündürücüdür. Dileyen, Rabbine doğru, bir yol edinir. ] - ترجمة ( Al-Muzzammil 19 )

[ إِنَّ هَذِهِ تَذْكِرَةٌ فَمَنْ شَاءَ اتَّخَذَ إِلَى رَبِّهِ سَبِيلًا ] - المزمل 19

حول الترجمة الآية | 5494 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#4

ترجمة ( الجن 1 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ De ki: "Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu: 'Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur'an dinledik." ] - ترجمة ( Al-Jinn 1 )

[ قُلْ أُوحِيَ إِلَيَّ أَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِنَ الْجِنِّ فَقَالُوا إِنَّا سَمِعْنَا قُرْآنًا عَجَبًا ] - الجن 1

حول الترجمة الآية | 5448 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#5

ترجمة ( الإسراء 40 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Rabbiniz, oğulları seçip size özgüledi de kendisi meleklerden kızlar mı edindi? Gerçekten siz çok dehşet verici bir söz söylüyorsunuz! ] - ترجمة ( Al-Israa 40 )

[ أَفَأَصْفَاكُمْ رَبُّكُمْ بِالْبَنِينَ وَاتَّخَذَ مِنَ الْمَلَائِكَةِ إِنَاثًا إِنَّكُمْ لَتَقُولُونَ قَوْلًا عَظِيمًا ] - الإسراء 40

حول الترجمة الآية | 2069 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#6

ترجمة ( الحديد 11 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah'a kim güzel bir borç verecek ki, O onun verdiğini kat kat artırsın. Böyle birisi için onur verici bir ödül de vardır. ] - ترجمة ( Al-Hadid 11 )

[ مَنْ ذَا الَّذِي يُقْرِضُ اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا فَيُضَاعِفَهُ لَهُ وَلَهُ أَجْرٌ كَرِيمٌ ] - الحديد 11

حول الترجمة الآية | 5086 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#7

ترجمة ( الحديد 18 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Şu bir gerçek: Sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, bir de Allah'a güzelce borç verenler için karşılıklar kat kat yapılır. Onlar için, onur verici bir ödül de vardır. ] - ترجمة ( Al-Hadid 18 )

[ إِنَّ الْمُصَّدِّقِينَ وَالْمُصَّدِّقَاتِ وَأَقْرَضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا يُضَاعَفُ لَهُمْ وَلَهُمْ أَجْرٌ كَرِيمٌ ] - الحديد 18

حول الترجمة الآية | 5093 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#8

ترجمة ( المدثر 31 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Biz, cehennem yârânını hep melekler yaptık. Ve biz, onların sayılarını da küfre sapanlar için bir imtihandan başka şey yapmadık. Ta ki, kendilerine kitap verilenler iyice ve apaçık bilsinler. İman etmiş olanların imanı artsın. Kendilerine kitap verilmiş olanlarla iman sahipleri kuşkuya düşmesin. Kalplerinde hastalık olanlarla küfre sapmış bulunanlar da; "Allah bununla neyi örneklendirmek istiyor?" desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu, insan için bir öğüt verici ve düşündürücüden başka şey değildir. ] - ترجمة ( Al-Muddathir 31 )

[ وَمَا جَعَلْنَا أَصْحَابَ النَّارِ إِلَّا مَلَائِكَةً وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ إِلَّا فِتْنَةً لِلَّذِينَ كَفَرُوا لِيَسْتَيْقِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَيَزْدَادَ الَّذِينَ آمَنُوا إِيمَانًا وَلَا يَرْتَابَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَالْمُؤْمِنُونَ وَلِيَقُولَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْكَافِرُونَ مَاذَا أَرَادَ اللَّهُ بِهَذَا مَثَلًا كَذَلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَ وَمَا هِيَ إِلَّا ذِكْرَى لِلْبَشَرِ ] - المدثر 31

حول الترجمة الآية | 5526 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#9

ترجمة ( آل عمران 154 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sonra bu kederin ardından üzerinize, içinizden bir grubu sarıp kuşatan, güven verici bir uyku indirdi. Bir grup da -gerçekten onlar kendi canlarının derdine düşmüştü- Allah hakkında gerçek dışı sanılara, cahiliye düşüncelerine kapılıyordu. "Şu işten bize bir şey var mı?" diyorlardı. De ki: "Emir/iş ve oluş tümüyle Allah'ındır." Öz benliklerinde, sana açıklamaz oldukları şeyler saklıyorlar. Diyorlar ki: "Bu işten bizim lehimize bir şey olsaydı, şuracıkta öldürülmezdik." Söyle onlara: "Evlerinizde kalsaydınız bile, üzerlerine ölüm yazılmış olanlar, uzanacakları yerleri muhakkak boylayacaklardı." Bu, Allah, göğüslerinizdekini denesin, kalplerinizdekini ortaya çıkarsın diyedir. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir. ] - ترجمة ( Al Imran 154 )

[ ثُمَّ أَنْزَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ بَعْدِ الْغَمِّ أَمَنَةً نُعَاسًا يَغْشَى طَائِفَةً مِنْكُمْ وَطَائِفَةٌ قَدْ أَهَمَّتْهُمْ أَنْفُسُهُمْ يَظُنُّونَ بِاللَّهِ غَيْرَ الْحَقِّ ظَنَّ الْجَاهِلِيَّةِ يَقُولُونَ هَلْ لَنَا مِنَ الْأَمْرِ مِنْ شَيْءٍ قُلْ إِنَّ الْأَمْرَ كُلَّهُ لِلَّهِ يُخْفُونَ فِي أَنْفُسِهِمْ مَا لَا يُبْدُونَ لَكَ يَقُولُونَ لَوْ كَانَ لَنَا مِنَ الْأَمْرِ شَيْءٌ مَا قُتِلْنَا هَاهُنَا قُلْ لَوْ كُنْتُمْ فِي بُيُوتِكُمْ لَبَرَزَ الَّذِينَ كُتِبَ عَلَيْهِمُ الْقَتْلُ إِلَى مَضَاجِعِهِمْ وَلِيَبْتَلِيَ اللَّهُ مَا فِي صُدُورِكُمْ وَلِيُمَحِّصَ مَا فِي قُلُوبِكُمْ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ ] - آل عمران 154

حول الترجمة الآية | 447 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish